Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | iyi insanlar | the good n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | insanlar ile iletişimi iyi olmayan/zayıf olan kimse | poor communicator n. |
General | insanlar ile sağlıklı/iyi iletişim kuramayan kimse | poor communicator n. |
General | iyi kalpli insanlar | goods n. |
Proverb | ||
Proverb | benzer özelliklere sahip insanlar birbiriyle iyi geçinmeye meyillidir | birds of a feather fly together |
Proverb | samimiyetsiz/iki yüzlü insanlar yalnızca iyi günde dostluk eder | a false friend and a shadow stay only while the sun shines |
Politics | ||
Politics | çalışan insanlar için daha iyi sosyal ve ekonomik koşulları savunan 19. yüzyıl ingiliz reformcusu | chartist n. |
Biology | ||
Biology | insanlar için neyin iyi olduğu bilgisini elde etmenin mümkün olduğuna inanan kimse | derivationist n. |
Archaic | ||
Archaic | en iyi insanlar | optimacy n. |